Anasayfa
tarafından Dünyanın yeni gençlik idolu Robert Pattinson ile ilgili başlığa taşınan yorumu biz değil Amerikan GQdergisi yapıyor. Alacakaranlık filminin yakışıklı vampiri, genç kızlar kadar yeni bir stil arayışındaki erkekleri de peşine taktı..
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki fazlasıyla ciddi bir Twilight (Alacakaranlık) hayranı olarak bu yazıyı yazmak için uzun zamandır bekliyorum. 'Daha önce aklın nerdeydi? Film çıkalı yüzyıl (bir vampir esprisidir) oldu' derseniz cevabım hazır: Ne kitapta, ne de filmde moda namına tespitte bulunabileceğim tek bir detay bile yoktu... Arizona'da yaşayan üç çocuklu mormon bir ev kadını olan Stephanie Meyer tarafından kaleme alınan (kitabın konusunu rüyasında görmüş) dört devasa ciltten oluşan Twilight serisinde eşofman altları, eski tişörtler, özensiz, kesilme zamanı çoktan geçmiş saçlardan daha fazla bir detay bulamazsınız. Her ne kadar serinin devamında ana karakter Bella dev bir gardıroba kavuşsa, dantel ve kaşmirler dünyasına adım atsa, gece elbiseleri ile tanışsa da yazar Meyer'ın kişisel ilgisizliğinden olsa gerek kostüm tanımlamaları materyalden ileriye gitmez, kitapta araba markaları dışında hiçbir marka adı geçmez. Neyse ki dünyada gişe hasılatları kıran filmin kostüm açığını yakışıklı vampir Edward Cullen olarak tanıdığımız İngiliz aktör Robert Pattinson doldurdu.
Pattinson yaratıcı, olağan dışı stili ile kadınlar kadar erkeklerlerin takip ettiği bir 'kahraman' oluverdi.
SAÇLARIMI YIKAMIYORUM
Her şey Pattinson'ın talkshowcu Jay Leno'nun programına çıkıp 'saçlarımı yıkamıyorum,' demesiyle başladı. Seyircilerin tezahüratları sürerken, programa katılan diğer konuk manken Heidi Klum, Pattinson'dan uzaklaşmaya çalışıyordu. Hollywood'daki 'özenli, jöleli hatta fönlü' saçlı erkek imajını bu sözlerle yıkan Pattinson'ın dağınık saçları gençler arasında bir anda yaygınlaştı. InStyle dergisine "Trendy görünmek istemiyorum.
İnsanlar bana bakıp 'Ne kadar havalıymış' dememeli," açıklamasını yapan 22 yaşındaki aktörün yeni gençlik ilahı olması ise GQ dergisinin kapağını kapmasıyla tescillendi. Zaten gey ve kadınların 'en çok arzulananlar' listelerinin ilk sırasına oturan 'Pattinson stili' şu sıralar en kabul gören tarz. Gözünden Ray-Ban Wayfarer'larını çıkarmayan, renk kullanmayan genellikle siyah hadi olsun olsun gri giyen Pattinson sonunda ABD'ye Londra sokak modasını sevdirmeyi başardı. En çok dar jean'ler, siyah bere ve Converse ayakkabılar içinde fotoğraflanan Pattinson gibi görünmek isteyen gençler kendilerine bir de 'bomber jacket' yani pilot montu edindi. 'Layering' yani kat kat giyinmeyi seven Rob'un stilini takip etmek isteyenler için coolspotter.com adlı internet sitesi aktörün üzerindeki tüm markaları teker teker fotoğraflayıp, açıklamalarda bulunuyor.
Hayranlarına gece gezmelerinde 'pahalı parçaların pejmürde görünenlerini seçin,' tavsiyesinde bulunan Pattinson'ın araba tercihi ise 1989 model bir BMW. Maskülenliğini kanıtlamak istercesine Cola Zero tuzağına düşmeyen ve hâlâ şekerli içiceklerle idare eden Pattinson'ın şu sıralar sıkça katıldığı kırmızı halı açılışlarında smokinin içinde şık görünmesi ise 'yemek yememesi'ne bağlanıyor. Matthew McConaughey gibi karın kaslarını sergileyen fotoğraflarına hiç rastlamayacağımızı düşündüğüm Pattinson'ın stil konusunda erkeklere cilalı Hollywood yıldızlarından çok daha iyi bir örnek olacağı kesin. Takibe devam edelim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki fazlasıyla ciddi bir Twilight (Alacakaranlık) hayranı olarak bu yazıyı yazmak için uzun zamandır bekliyorum. 'Daha önce aklın nerdeydi? Film çıkalı yüzyıl (bir vampir esprisidir) oldu' derseniz cevabım hazır: Ne kitapta, ne de filmde moda namına tespitte bulunabileceğim tek bir detay bile yoktu... Arizona'da yaşayan üç çocuklu mormon bir ev kadını olan Stephanie Meyer tarafından kaleme alınan (kitabın konusunu rüyasında görmüş) dört devasa ciltten oluşan Twilight serisinde eşofman altları, eski tişörtler, özensiz, kesilme zamanı çoktan geçmiş saçlardan daha fazla bir detay bulamazsınız. Her ne kadar serinin devamında ana karakter Bella dev bir gardıroba kavuşsa, dantel ve kaşmirler dünyasına adım atsa, gece elbiseleri ile tanışsa da yazar Meyer'ın kişisel ilgisizliğinden olsa gerek kostüm tanımlamaları materyalden ileriye gitmez, kitapta araba markaları dışında hiçbir marka adı geçmez. Neyse ki dünyada gişe hasılatları kıran filmin kostüm açığını yakışıklı vampir Edward Cullen olarak tanıdığımız İngiliz aktör Robert Pattinson doldurdu.
Pattinson yaratıcı, olağan dışı stili ile kadınlar kadar erkeklerlerin takip ettiği bir 'kahraman' oluverdi.
SAÇLARIMI YIKAMIYORUM
Her şey Pattinson'ın talkshowcu Jay Leno'nun programına çıkıp 'saçlarımı yıkamıyorum,' demesiyle başladı. Seyircilerin tezahüratları sürerken, programa katılan diğer konuk manken Heidi Klum, Pattinson'dan uzaklaşmaya çalışıyordu. Hollywood'daki 'özenli, jöleli hatta fönlü' saçlı erkek imajını bu sözlerle yıkan Pattinson'ın dağınık saçları gençler arasında bir anda yaygınlaştı. InStyle dergisine "Trendy görünmek istemiyorum.
İnsanlar bana bakıp 'Ne kadar havalıymış' dememeli," açıklamasını yapan 22 yaşındaki aktörün yeni gençlik ilahı olması ise GQ dergisinin kapağını kapmasıyla tescillendi. Zaten gey ve kadınların 'en çok arzulananlar' listelerinin ilk sırasına oturan 'Pattinson stili' şu sıralar en kabul gören tarz. Gözünden Ray-Ban Wayfarer'larını çıkarmayan, renk kullanmayan genellikle siyah hadi olsun olsun gri giyen Pattinson sonunda ABD'ye Londra sokak modasını sevdirmeyi başardı. En çok dar jean'ler, siyah bere ve Converse ayakkabılar içinde fotoğraflanan Pattinson gibi görünmek isteyen gençler kendilerine bir de 'bomber jacket' yani pilot montu edindi. 'Layering' yani kat kat giyinmeyi seven Rob'un stilini takip etmek isteyenler için coolspotter.com adlı internet sitesi aktörün üzerindeki tüm markaları teker teker fotoğraflayıp, açıklamalarda bulunuyor.
Hayranlarına gece gezmelerinde 'pahalı parçaların pejmürde görünenlerini seçin,' tavsiyesinde bulunan Pattinson'ın araba tercihi ise 1989 model bir BMW. Maskülenliğini kanıtlamak istercesine Cola Zero tuzağına düşmeyen ve hâlâ şekerli içiceklerle idare eden Pattinson'ın şu sıralar sıkça katıldığı kırmızı halı açılışlarında smokinin içinde şık görünmesi ise 'yemek yememesi'ne bağlanıyor. Matthew McConaughey gibi karın kaslarını sergileyen fotoğraflarına hiç rastlamayacağımızı düşündüğüm Pattinson'ın stil konusunda erkeklere cilalı Hollywood yıldızlarından çok daha iyi bir örnek olacağı kesin. Takibe devam edelim.
